Ankara Kent Hastanesi Nöroloji-Ortapedi Hastanesi’nde vazife yapan Dr. Berna Arlı, inme hastalığının her yaştan beşerde sıklıkla görüldüğüne dikkat çekti.
“Genellikle 60 yaş üstünde daha sık; ancak son yıllarda gerek içinde bulunduğumuz pandemiye bağlı olarak gerekse yaşadığımız kaidelere bağlı olarak daha erken yaşta da inme hastalıklarını, genç hastalarda görüyoruz” diyen Arlı şöyle konuştu:
“HER GÜN ACİLE EN AZ 10 İLA 15 İNME HASTASI BAŞVURUYOR”
“Genç hastalar için söyleyeceğim ‘ben gencim, konutta oturayım, hastalığım geçer’ diye düşünmemeleri lazım. Bu stil konuşma bozukluğu, güçsüzlük, uyuşma üzere semptomlu olan hastaların yaştan bağımsız olarak kesinlikle acil servise başvurması gerekiyor. Her gün acile en az 10 ila 15 inme hastası başvuruyor. Bunlardan 1-2 tanesi büyük damar tıkanıklığı dediğimiz süreç yapacağımız hasta oluyor. Fakat primer inme nöbetçisi olduğumuz vakit 112, hastaları birinci olarak buraya getirdiği için ortalama 40 ila 45 hastanın başvurduğu vakitler da oluyor.”
İnme hastalığında erken teşhisin değerli olduğunu vurgulayan Dr. Arlı, “Erken periyotta başvurup, uygun hastalara yaptığımız süreçler ile güçsüzlüğü, konuşma bozukluğunu büsbütün düzelmiş olarak taburcu edebiliyoruz. Onun için bu semptomları hissettikleri anda kesinlikle 112’ye başvurması gerekiyor ve erken devirde müdahale edilmesi herekiyor. Gerek damar içi tedavi, gerekse girişimsel tedavi ile erken periyotta müdahale ettiğimiz hastaların olağana dönmesi ve toparlanması oranları hayli yüksek” sözlerini kullandı.
‘ALKOL, SİGARA İNME RİSKİNİ ARTIRIYOR’
İnme hastalığını tetikleyecek faktörlerden bilhassa inme riski taşıyan bireylerin kaçınması gerektiğini söyleyen Arlı, “İnme için en değerli şey inme olmadan evvelki önlemlere uyulması lazım. Yani şayet hastanın hiper tansiyonu, diyabeti, kolestrolü varsa bununla ilgili uygun tedaviyi alması ve yakın takip edilmesi gerekiyor. Alkol, sigara önemli manada inme riskini arttıran faktörler. Kimsenin bunları kullanmaması gerekiyor. Bilhassa risk faktörlerinden birisine sahipse bu bireylerin çok daha dikkatli olması gerekiyor. Öncelikle önlenebilir faktörlerin denetim altında tutulması gerekiyor. Nizamlı olarak ilaç kullanması gereken, kronik rahatsızlıkları olan hastaların kesinlikle tedavi ve takibini yaptırması gerekiyor” diye konuştu.
