Seçimlere az bir müddet kala siyasi partiler kampanyalarına sürat verdi. Millet İttifakı‘nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Çanakkale‘de düzenlediği mitingde vaatlerde bulunurken AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan da Ankara‘da düzenlenen AKP Aday Tanıtımı ve Seçim Beyannamesi Toplantısı‘nda açıklamalarda bulundu.
Kemal Kılıçdaroğlu konuşması sırasında, “Devlette liyakati sağlayacağız. Kelamlı imtihanı kaldıracağız. Cumhuriyetin 100. yılında 100 bin öğretmenin atamasını yapacağız” dedi. Kılıçdaroğlu’nun uzun vakittir gündeme getirdiği kelamlı imtihanın kalkması vaadini Erdoğan’ın da lisana getirmesi dikkat çekti.
Konuya ait Siyaset Bilimci Prof. Dr. İbrahim Uslu, Cumhuriyet TV‘de değerlendirmelerde bulundu.
“KILIÇDAROĞLU YOLSUZLUKLA UĞRAŞ EDECEK”
Kılıçdaroğlu‘nun vaatlerini kıymetlendiren Uslu, “Kılıçdaroğlu Beşli Çete ismini bir sembol olarak kullanıyor aslında yolsuzlukla uğraş edeceğini söylüyor. Altılı masanın mutabakat metninde de yolsuzlukla çaba sorununa geniş bir yer ayrıldı. Mutabakat metni, iç kontrol sistemlerinin güçlendirilmesine yönelik pek çok plan içeriyor. Zira AKP‘nin yaptığı bir öteki şey de bu iç kontrol düzeneklerini yok etmek ya da zayıflatmaktı. Bu vaadin seçmende karşılığı var. Muhakkak bir kesim yolsuzluğu içselleştirmiş sayılabilir, onlar legal görmese bile makul görüyor. Natürel bundan rahatsız olan da çok büyük bir seçmen kümesi da kelam konusu” tabirlerini kullandı.
“HAKSIZLIK YAPILDIĞINI KABUL ETMİŞ OLDU”
Uslu, Erdoğan‘ın “Mülakatı kaldıracağız” vaadine ait, “Kemal Kılıçdaroğlu uzun müddettir mülakat konusunda haksızlık yapıldığını işaret ederek iktidarı suçluyordu. KPSS‘den çok yüksek puanlar alan adayların mülakatlardan elenmesini sert biçimde eleştiriyordu. Hatta en son gibisi bir vaka MEB’de yaşanınca Kılıçdaroğlu MEB’in önüne gitmişti. İktidar olursa mülakat yapılmayacağını söylüyordu. Hükümet kanadı buna daima itiraz etti, ‘Bu mülakatları FETÖ’cüler girmesin diye yapıyoruz’ formunda alakasız açıklamalar yapılıyordu. Dün Erdoğan‘ın mülakatı kaldırmaya yönelik vaadinden anlıyoruz ki şimdiye dek haksızlık yapıldığını kabul ediyor. Kılıçdaroğlu bundan evvelki pek çok vaadinde olduğu üzere bu vaadini de iktidara kabul ettirmeyi başardı” dedi.
“İKTİDARIN VAAT VERMESİNE GEREK YOK ÇABUCAK YAPABİLİR”
Erdoğan‘ın seçim vaatlerini yorumlayan Uslu, “Erdoğan‘ın tüm vaatleri ‘Şimdiye kadar yanlış yaptık artık bu yanlışları yapmayacağız’ halinde bir özeleştiri üzere itiraf üzereydi. Enflasyonun yeniden tek haneye düşeceğini söyledi, bunu aralık ayında da söylemişti. Şu an enflasyon tek hanede olmalıydı. İktidarın vaatlerine baktığımızda bunların vaat olmasına gerek var mı diye düşünüyoruz. İktidar bu vaatleri seçimi beklemeden çabucak yapabilir. Bugüne kadar neden yapmadınız sorusunu da AKP‘ye yöneltmek gerekir” yorumunda bulundu.
AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan‘ın vaatlerinden biri de “beyin göçünü engellemek” istikametinde oldu. Erdoğan Ankara’da yaptığı konuşmada “Beyin göçünü bilakis çevirecek, gençlerimizin geleceğe dönük umutlarını güçlendirecek, sorumluluk anlayışıyla hoş ülkemizde yaşama ve ülkemize hizmet etme aşkını artıracağız” dedi.
Erdoğan‘ın bu cümlelerini yorumlayan Uslu, “Sayın Erdoğan vaktinde ‘Giderlerse gitsinler, uçak biletlerini de biz alalım’ demişti. Bunları duyup giden insanların geri gelmesi çok mümkün görünmüyor. Bütün bu tartışmalara karşın hekimler her yıl rekor düzeyde yurtdışına gitmeye devam ediyor. Bunu aksine döndürmek çok güç. Aslında gitmiş olanları durdurmak şöyle dursun mevcut durumda gidenleri engellemek gerekir” halinde konuştu.
“AKP TEŞKİLATLARI DA RAHATSIZ”
Uslu, Cumhurbaşkanı Erdoğan‘ın “Sevmeyene sevdireceğiz, küskünü barıştıracağız” kelamlarına ait olarak şu yorumda bulundu:
“İktidar seçmenle gönül bağlarını kaybetti. Yakın vakit öncesine kadar bu yayında söylemeye bile yürek edemeyeceğimiz sözler kullandı. ‘Kızılay, AFAD nerede’ diye soranlara kullandığı sözleri, seyahat protestolarına katılanlara neler söylendiğini hatırlıyorsunuz. Bunlardan sonra bu seçmen kümeleriyle barışabilmesine imkân yok. Bu telaffuz AKP‘ye oy verip de AKP‘nin siyasetlerinden rahatsız olanlara yönelik. Halktan kopuk yaşama biçimlerinden, saray ahalisi olma hallerinden rahatsız olan büyük bir küme var. Halkın yanında AKP teşkilatları da bundan rahatsız. Dediğim üzere bu telaffuz kendi tabanındaki kararsızlara yönelik. Muhalif seçmene yönelik bu süreçte çok sert kelamlar duymaya devam edeceğimizi düşünüyorum.”
“ERDOĞAN’IN MAKSADI SEÇİMİ 2. CİNSE BIRAKMAK”
Seçim sonuçlarına ait varsayımlarda bulunan Uslu, “Birinci tıpta kazanma ihtimali olan tek aday Kılıçdaroğlu. Millet İttifakı’nın, Cumhur İttifakı ve Emek ve Özgürlük İttifakı‘nın bilakis ortak liste konusunda uzlaşmış olması da kendileri açısından avantaj. Sayın Erdoğan da başından beri birinci cinste kazanamayacağını biliyor. Bu yüzden Millet İttifakı adayının birinci çeşitte kazanmamasını sağlamak istikametinde bir siyaset izliyor. Muharrem İnce ve Sinan Oğan‘ın aday olmasının akabinde AKP kurmaylarından gelen heyecanlı açıklamalar bunu gösteriyor. Erdoğan’ın maksadı seçimi ikinci çeşide bırakıp sonra sağ-sol çatışması üzerinden siyaset yaparak kazanmaya çalışmak” dedi.
