Yüzlerce Türk vatandaşın dolandırıldığı argüman edilen konut projesinde, yabancı asıllı şahısların de dolandırıldığı öne sürüldü. S.A. isimli yabancı asıllı kişi, projeden birden fazla daire aldığını fakat kendisine teslim edilmediğini belirtirken, tehdit edildiğini öne sürdü. Ayrıyeten A.C. isimli yabancı asıllı kişi de dolandırıldığını öne sürerken bahse geçen çeteden şikayetçi oldu.
A.C. tercüman bulunmadan imza attırıldığını öne sürerek, dairesinden bu çete tarafından şiddete uğrayarak çıkarıldığını ve eşyalarını da alamadığını tez etti. A.C., çeteden şikayetçi olurken, imza atılan noterden de şikayetçi oldu.
Anlaşmaların Büyükçekmece 20. Noteri’nde yapıldığı şikayetçi olan yurttaşlar tarafından öne sürüldü.
“NOTER DİYE GÜVENDİK”
N.A. isimli yabancı asıllı kişi de çeteden şikayetçi oldu. N.A. yaşadıklarını şu formda anlattı:
“Bu bireyler bize yabancı olduğumuz için kuralları bilmediğimiz için bunlar bize daire sattılar. Daireleri bizi sattıktan sonra noterde olduğu için biz bunlara güvendik. Zira noter devlet kurumu. Lakin aslında bunlar esasen noteri de kullanmışlar. Bizim paralarımızı aldılar. Parayı aldıktan sonra bize daire de teslim etmediler. Başımıza gelmeyen kalmadı bu projede. Farklı farklı biçimlerde bizden para aldılar. Tehdit de ediyorlar ve ‘Burada dairen yok, git nereye şikayet edeceksen et’ diyorlar.” Çete başkanı olduğu argüman edilen Çetin Şimşek isimli kişinin konut satışı için firma isimlerini belirli aralıklarla değiştirdiği öne sürüldü.
“TEMİZ ELLER SAVCISINA MUHTAÇLIK VAR”
Konunun takipçilerinden olan CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin de, “Türkiye’de 300 bin bağımsız konut ne yazık ki maalesef dolandırılmış. İki tip dolandırıcı var. Bir imar çetesi ve beton lobisinde gücünü alan dolandırıcılar var. Bir de ferdi dolandırıcılar var. Vatandaşımız yemedi içmedi, ‘Bir meskenim olabilir mi?’ derken ne yazık ki dolandırıldı” dedi. Tekin kelamlarını şu halde sürdürdü: “Türkiye’de pak eller savcısına gereksinim var. Bir pak eller savcısıyla bu meseleler çok rahatlıkla çözülebilir. Aksi takdirde bütün bu uğraşlara baktığımızda karşı taraf müteahhit dediğimiz beton lobisi, imar çetesinin gücü yüksek olduğu için eksper kurumlarına bakın, raporların tamamı bu çetelerin lehine karar vermiş. Büyük bir kabahat iştiraki oluşmuştur. Bu kabahat iştirakinin içinde herkes vardır. Kamu yöneticileri vardır, belediyeler vardır, bakanlıklar vardır, siyaset vardır. Siyasetin olmadığı yerde kimse dolandırıcılık yapamazsınız. Ardınızda bir siyasi güç olduğu vakit bu rahatlıkla davranabilirsiniz. Aksi takdirde beş dakika sonra kolluk kuvvetleri gözaltına alır, savcılık soruşturma açar. Şayet bütün bunlar olmamışsa bu da bize bunu gösteriyor ki büyük bir hata paydaşlığı var. İnşallah bu kabahat iştirakini 14 Mayıs’ta bozacağız” dedi.
