Cumhurbaşkanı ve 28. Devir Milletvekili Genel Seçimlerine hazırlanan ÂLÂ Parti, seçim beyannamesini açıklamak için toplandı.
ATO Congresium’da gerçekleşen toplantıda, İYİ Parti başkanı Meral Akşener açıklamalarda bulundu. Konuşmasında 14 Mayıs sonrası için net bildiriler veren Akşener, AKP iktidarına ‘adalet’ hatırlatması yaptı.
“BURADAN KELAM VERİYORUZ…”
İYİ Parti başkanı, “Adaletin dönüp dolaşıp bir gün, en çok kendilerine lazım olacağını unutuyorlar. Fakat biz GÜZEL Parti olarak buradan kelam veriyoruz: 14 Mayıs’tan sonra milletimizin sandıkta uğurlayacağı Recep Beyefendi ve arkadaşlarına da adil davranacağımıza kelam veriyoruz” tabirlerini kullandı.
Akşener’in açıklamalarından öne çıkanlar şu halde:
* Ne yazık ki bugün Türkiye’de bize geçmişimizi unutturmak isteyenler var. Bizi 20 yıllık bir kısır döngünün içine sıkıştırmak isteyenler var. Tarihimizi küçümseyerek kendini büyütmek isteyenler var. Cumhuriyet kıymetlerimizi yok sayanlar var. Ne yazık ki bugün Türkiye’de tarihin yüz karası, vicdanı kin karası, ahlakı da günah karası olan ciddiyetsiz, maharetsiz ve yüzsüz bir iktidar var.
* Kederine derman bulmaya çalışan aziz milletim sakın endişelenme, bak yeterliler var. Hayatı hiçe, varlığı yok sayılan, kendine biçilen ömrü yaşamaya zorlanan kız kardeşlerim sakın umudunu kaybetme, bak burada güzeller var.
* Atılan onca iftiraya karşın biz hala buradayız. Kurulan onca tuzağa karşın biz hala buradayız. Çevrilen onca dümene, barikatlara hatta kurşunlara karşın biz hala buradayız. 14 Mayıs’ta tarih yazacağız.
“İNSANLARIMIZI YAŞATAMADILAR”
* Kahramanmaraş’ta, Adana’da, Diyarbakır’da, Gaziantep’te, Osmaniye’de, Şanlıurfa’da, Kilis’te, Malatya’da insanlarımızı yaşatamadılar. Mesela Recep Beyefendi çıktı, ‘Kader planı’ dedi. ‘Ölüm bu işin fıtratında var’ dedi. Hatta daha dün Hatay’da daha da ileri gittiler ‘Bu sarsıntıda rahmet var’ dediler. Bunu diyecek kadar ölçüyü kaçırdılar. Sonuç ne oldu? Ne sellerde, ne zelzelelerde ne maden facialarında insanlarımızı yaşatamadılar.
* Mesela ‘Ya davulcuya ya zurnacıya’ dediler, ‘Kadın meskeninin süsüdür’ dediler, ‘O saatte orada ne işi varmış’ dediler, ‘Kadının karnından sıpayı sırtından sopayı eksik etmeyeceksin’ dediler. Hem de bunu yargıçlar dedi, hakimler! Sonuç ne oldu? Ceren’leri, Özgecan’ı, Emine’yi, Dilara’yı, Raziye’yi ve daha kaç bayanı yaşatamadılar.
“YARGI SÜREÇLERİNE MÜDAHALE ETTİLER”
* Başşehrin göbeğindeki alçak bir suikastı görmezden geldiler. Katilleri, azmettiricileri, alçaklığa ortak olanları bilmezlikten geldiler. Yargı süreçlerine müdahale ettiler. Gencecik bir akademisyenin kanını yerde bıraktılar. Yani Sinan Ateş’i de yaşatamadılar. İşte tam da bu nedenle bizler bugün buradayız. Dimdik, omuz omuza ayaktayız. Zira devletimizin maharetsiz bir iktidarın elinde içine düşürüldüğü bu acizliği reddediyoruz. Cumhuriyetin ikinci asrında yaşatan bir Türkiye’yi ve yeni bir toplumsal mukaveleyi vadediyoruz. Zira biz gerçek bir huzur ve refahın tam ve kamil bir demokrasiden geçtiğini görüyor ve biliyoruz.
“RECEP BEYEFENDİ VE ARKADAŞLARINA KARŞI ADİL DAVRANACAĞIZ”
* Toplumsal kontratımızın birinci ögesi adalet. Adalet, millete hak ettiği ömür standartlarını sunma faziletidir. Demokratik bir hukuk devletinde adalet anlayışı, insanlara yalnızca yasalar önünde eşitlik sunmaz, toplumsal gelişimin de önünü açar. Bugün AK Parti eliyle ülkemizdeki adalet anlayışı, iktidar mensuplarının faydalandığı evrensellikten uzak bir kavrama dönüştü. Adalet, kendinden olanları kayırmak demek.
* Milletin cebinden alıp kendi cebine koymak demek. 5, 10, 15 maaş almak demek. Onlara nazaran adalet çocukları lüks otomobillerde pudralı cinsler atarken, başkalarının aç uyuması demek. Adaletin bir gün en çok kendilerine lazım olacağını unutuyorlar lakin biz DÜZGÜN Parti olarak buradan kelam veriyoruz. Recep Beyefendi ve arkadaşlarına karşı adil davranacağımıza kelam veriyoruz. Bu memleketin milyonlarca mazlumu üzere, onlar için de adaleti sağlayacağımıza kelam veriyoruz.
* Türkiye artık karnı aç, mutsuz çocukların ülkesi olmayacak. Bugün ülkemizde sevginin yerine nefret hürmetin yerine öfke ekiliyor. Ulusal birliğimiz ve beraberliğimiz günbegün zayıflatılıyor. İnsanlarımız ayrıştırılıyor, kamplaştırılıyor.
“HER SEFERİNDE MAĞDUR OLUYORLAR”
* Hürmetin kalmadığı, empatinin olmadığı ülkede milletçe hayat gayreti veriyoruz. AKP iktidarının keyfine nazaran bir gün hain ilan ediliyoruz, bir gün terörist ilan ediliyoruz, bir gün şükürsüz ilan ediliyoruz, bir gün nankör ilan ediliyoruz. Hatta gün geliyor bu ülkenin bayanları olarak sürtük bile ilan edilebiliyoruz. Pekala sonra? Aslında sonrası yok. Milletçe haklı olmamıza karşın tehdit edilen bizler oluyoruz lakin her seferinde mağdur olan, enteresan bir biçimde Recep Beyefendi ve arkadaşları oluyor. Kıyamam. Her mevzuda mağdur oluyorlar. Daima bir incinmişlik, alınmışlık, rencide olmuşluk. Sahiden ibretlik bir durum.
* Mesela onlarla tıpkı düşünmediğimiz için daima mağdur oluyorlar. Memnun olmaları için tıpkı düşünmemiz lazım. Harami nizamlarının önünü kestiğimiz için fevkelade mağdur oluyorlar. Gençler fikirlerini özgürce söylemek istiyorlar. Bu durumda mahpusa atılan gençler değil, Recep Beyefendi ve şürekası mağdur oluyor. Bayanlar, çektikleri eziyete karşı haklarını savunmak istiyor lakin mağdur olanlar daima bu kereste üzere adamlar oluyor. Her bahiste mağdur oluyor zırıl zırıl ağlıyorlar.
* Kurşun bize atılıyor mağdur olan tekrar onlar oluyor. Yahu arkadaşlar, ben bir bayanım kadın! Yani sizden de bana geçti. Bir türlü mağdur olamadınız hayatınız boyunca ben de sizden gördüm ben de mağdur olamıyorum. Küfür edilen benim, iftiraya uğrayan benim, namusuna onuruna laf edilen benim. Bir kez ağlayamadım, bir sefer mağdur olamadım. Kereste üzere adamlar mağdur üzere geziyor ya!
* Bizim yolumuz kalkınma yolu olacak. Bu yol dosdoğru rahmete, zenginliğe gidecek. Bu yolun sonu dürüstlüğe, liyakate çıkacak. Bu yolun sonunda Avrupa’nın göçmen hendeği olmayan, tefeci lobileri tarafından yağmalanmayan prestijli bir Türkiye olacak.
BEYANNAMEDE ÖNE ÇIKANLAR
Alınan bilgiye nazaran beyannamede partinin kuruluşundan bu yana adalet, kalkınma, tarım, iktisat, sıhhat, eğitim ve terörle çaba hususlarında kamuoyuyla paylaşılan siyasetler ile ortaya koyduğu maksatlar yer alacak.
“İNSANİ SANAYİ BÖLGELERİ PROJESİ” VAADİ
Afetlere karşı tedbirler ve bu taraftaki projelere geniş yer verilen beyannamede, bu kapsamda muhtemel sarsıntılara hazırlık emeliyle süratli sonuç alınabilecek kısa ve orta vadeli master planlar hazırlanacağı bilgisi paylaşılıyor.
Şehircilik ve Afet İdaresi Bakanlığı kurulması vaadinin de yer aldığı beyannamede, ayrıyeten Kahramanmaraş merkezli sarsıntılardan etkilenen vilayetlerde sürdürülebilir ömrün sağlanması ve iktisadi faaliyetlerin tekrar başlaması maksadı doğrultusunda hazırlanan “İnsani Sanayi Bölgeleri Projesi” dikkati çekiyor.
SIĞINMACILAR VE KAÇAK GÖÇMENLERE YÖNELİK POLİTİKALAR
İYİ Parti’nin beyannamesinde Suriyeli ve öteki ülke asıllı sığınmacılar ile kaçak göçmenlere yönelik siyasetlere yük verildi.
Bu kapsamda Türkiye’nin demografik yapısını ve ulusal kimliğini müdafaa maksatlı hazırlanan “Milli Göç Doktrini” ile “Açık Kapı-Açık Hudut” siyasetine son verileceği, “geçici sığınmacı statüsü”nün kaldırılacağı beyannameye yansıdı.
Beyannamede bu çerçevede oluşturulan strateji dokümanı ve hareket planıyla Türkiye’deki Suriyelilerin 2026’ya kadar kademeli olarak ülkelerine dönüşüne ait siyasetlere yer verildi.
