Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, çeşitli programlara katılmak üzere geldiği Batman’da AKP Vilayet Başkanlığı’nı ziyaret etti.
Bozdağ burada yaptığı konuşmada, “14 Mayıs sandıklarda aziz milletimizin tekrar ve daha gür formda haykırarak ‘Başkan tekrar ve yine Erdoğan’ dediği gün olacaktır” savında bulundu.
MİLLET İTTİFAKI’NI MAKSAT ALDI
Konuşmasının tamamını muhalefeti ve Millet İttifakı’nı eleştirmeye ayıran Bozdağ, şöyle konuştu:
“Şimdi her baştan bir ses çıkıyor. Hesap edin bir tane cumhurbaşkanı adayları var, cumhurbaşkanının yanında 7 tane cumhurbaşkanı yardımcılığına adaylar var. Bir de Kandil ve HDP’yi koyarsanız 9 yardımcı, bir lider adayı yapıyor. Siz dünyanın neresinde, bir hükümet sistemi olur ki orada bir cumhurbaşkanı, 9 yardımcısı veya 7 yardımcısı olan dünyada bu türlü bir örnek var mı? Bir bakkalı bile iki kişi bir ortaya gelince yönetmekte zorlanıyor, bunların genel liderleri bir ortaya gelecek, yetmedi iki tane belediye lideri bir ortaya koyacaklar, oturup anlaşacaklar, ülkeyi yönetecekler. Bu türlü bakkal yönetilmez, bırakın ülkeyi.
Bunlar istikrar vadetmiyor, bunlar kriz vadediyor, kaos vadediyor, arbede vadediyor, koalisyon vadediyor. Kendileri diyor, ‘Dediğimizi yapmazsa hengame çıkarırız.’ diye açıklama yapıyorlar, ‘Meclis’teki gücümüzü kullanırız, şunu, bunu yaparız.’ diyorlar. Bunlar fiili koalisyon vadediyor, bunlar anayasayı fiilen çiğnemeyi vadediyor. Bunlar yönetilemezliği en âlâ idare diye vadediyor. Bunlar ‘7 kocalı Hürmüz’ misali bir devlet idaresi vadediyor. Bu türlü vaat olur mu?”
“MANSUR’U YANINIZA ALINCA MİLLİYETÇİ Mİ OLUYORSUNUZ?”
Bozdağ, Türkiye’nin seçimlerinde Washingtonluların, Parislilerin oy kullanmayacağını söyleyerek, şunları kaydetti:
“‘Seçim muhafazakarları’ diye bir kavram var. Ne demektir? Adam bir vakit namazını vaktinde eda etmez ya da hiç kılmaz fakat seçim arifesi olunca cami cami gezip namaz kılar, kıldığını da gösterir, seçim muhafazakarı. Seçim bitti mi, namaz da biter. Oruç tutmaz, hiçbir vakit tutmaz fakat seçim arifesine ramazan denk gelmişse oruç tutmadığı halde tutarmış üzere iftar eder, seçim muhafazakarı. Başı örtülü birine zerre kadar tahammülü yoktur fakat seçim vakti başı örtülülere rozet takmak için yarışa girer, seçim muhafazakarı.
Ömründe cuma namazına gitmez lakin seçim vakti her cumayı farklı bir mescitte eda etmek için danışmanlarına hangi mescide gidelim diye program yaptırır. Bu din istismarının kendisidir, riyakar siyasettir. Milliyetçi bölgeye gideceksin, ‘Mansur ile gidelim, Mansur Yavaş milliyetçi.’ Muhafazakar bölgeye gideceksin, ‘Temel Beyefendi ile gidelim, muhafazakar’, Karadeniz’e gideceksin, ‘İmamoğlu ile gidelim.’ Hepsi göz boyama, aldatma. Siz Mansur’u yanınıza alınca milliyetçi mi oluyorsunuz yahut Temel Beyefendisi yanınıza alınca muhafazakar mı oluyorsunuz? Siz yeniden aynısınız.”
